“İŞİNİ DÜZGÜN YAPACAĞINA İKNA OLMADAN İŞİ HİÇ YAPMA” 2

İŞİNİ DÜZGÜN YAPACAĞINA İKNA OLMADAN İŞİ HİÇ YAPMA” başlıkta sözü geçen makina nihayet kuruldu. Kuruldu derken sakın yanlış anlamıyor, daha çalışmıyor, herhalde en az 2 hafta daha çalışmayacak, sadece fiziksel olarak yerine taşındı ve ayakları bağlandı.

Dört ay önce sormaya başladığımız soruların yanıtları makina montajına gelen kişi tarafından yeni yanıtlanmaya başladı. Bunlara niye yanıt vermediniz deyince de, “sözleşmede yazıyor” oldu.

  1. De ki ben anlamıyorum, sözleşmeye önem vermemişim veya farketmemişim, bu dört ay önce söyleyebilirdin,
  2. Yeniden yanıtlayabilirdin,
  3. Ama son çare sadece savunma yapabilirsin böyle.

Üç otuz paralık bir şey aldığında dahi soru sorduğunda insanlar uğraşıp yanıtlıyorlar, biliyorlar ki müşteri işin esas patronudur.

Bize gelen makina Avrupa standartlarında imiş, bunun nedenini de anlamış değilim çünkü ben hala burasının Amerika olduğuna kesin eminim.

Netice olarak özel bir transformatör yaptırmam gerek (en az iki hafta) ha, bir de elimdekinden daha büyük bir kompresöre ihtiyaç var.

Biz bunları yeni öğreniyoruz. Ama bu arada 2-3 hafta daha kaybediyoruz.

Müşterinin değerini bilmeyen kuruluşların haritadan silinmeleri diğerlerine göre daha kolaydır. Aslında marka olmak, dünya çapında olmak ufak tefek şeylerle başlar. Mesela müşteriyi dinlemek, müşteriyi anlamak, kendini onun yerine koymak. Veya makinanın el kitaplarını e-mail ile de değil de bir klasörün içerisinde fiziksel olarak vermek. Veya gönderdiğin adamın tüm sorulara yanıt verebilecek kadar eğitilmiş olmasını sağlamak. Veya müşterinin hiçbir sorusunu yanıt bırakmamak. Bir yerinden başlamak gerek.

Leave a Reply