Başarılı Girişimlerin Ardındaki Gizli Faktörler: Şans, Fırsat ve Network

Yeni kurulan işletmelerin %20’si ilk yılı, %50’si ikinci yılı ve %60-70’i üçüncü yılı yaşayamıyor. Dünya genelinde girişimlerin yaklaşık %10’u ila %20’si uzun vadede başarılı olmaktadır. İlk defa girişim kuranların başarı oranı ise sadece %18’dir. Bugün başarılı olarak gördüğümüz dev işletmelerin büyük bir kısmı oldukça yeni ve yenilikçidir. Ancak…

WhatsApp’dan önce TextOne ve PingChat! vardı ama yaşayamadılar. Keza Uber’den önce Sidecar, Airbnb’den önce Roomorama vardı ama olmadı. Bu öncekiler, burada yazdığım gibi sadece bir tane değil, en az 2-3 taneydi. Ancak başarılı olamadılar.

Henry Ford, Ford Motor Company’yi kurmadan önce iki otomobil şirketi batırmıştı. Walt Disney, ilk animasyon stüdyosunu iflas ettirmişti. İş dünyasında başarıyı etkileyen birçok faktör vardır. Girişimciler, doğru stratejiler ve yenilikçi fikirlerle işlerini büyütmeyi hedeflerken, şans, fırsat, konjonktür ve network gibi dış etkenler de bu süreçte oldukça büyük bir rol oynar.

Başarısızlık Nedenleri

Başarısızlık nedenlerini incelerken elle tutulur şeylere odaklanırız ve biraz araştırma yaparsanız aşağıdaki rakamları göreceksiniz:

  • Girişimlerin %34’ü, ürün-pazar uyumsuzluğu nedeniyle başarısız olmaktadır.
  • Yanlış pazarlama stratejileri (%22) ve takım sorunları (%18) diğer önemli başarısızlık nedenleridir.
  • Nakit akışı problemleri (%16) ve teknik sorunlar (%6) da sıkça karşılaşılan başarısızlık nedenleri arasında yer alır.

Girişimciler genellikle başarılarını kendi çabalarına ve stratejik kararlarına bağlamak isterler ve başarısız olanları incelerken de yine bu perspektiflerle düşünürüz. Ancak, birçok başarılı girişimci, şansın da önemli bir rol oynadığını kabul eder.

Örneğin, Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, Stanford Üniversitesi’nde karşılaşmaları ve birlikte çalışmaya başlamaları bir tesadüftü. Bu tesadüf olmasaydı, bugün bildiğimiz Google belki de hiç var olmayacaktı. Benzer şekilde, Apple’ın kurucusu Steve Jobs, üniversiteyi bıraktıktan sonra bir kaligrafi kursuna katılmıştı. Bu kurs, Apple’ın Macintosh bilgisayarlarındaki tipografi ve grafik tasarım özelliklerinin temelini oluşturdu. Jobs’un bu kursa katılması tamamen bir tesadüftü, ancak Apple’ın başarısında büyük rol oynadı.

Şansın rolü ve algısı, girişimcilerin başarılarını nasıl değerlendirdiklerinde önemli bir faktördür. SpringerOpen tarafından yapılan bir araştırmaya göre, başarılı girişimciler şansı sıkça vurgulamaktadır. Bu araştırmada, girişimcilerin %50’sinden fazlası başarılarının büyük bir kısmını şansa bağlamaktadır. Bu durum, şansın iş dünyasında göz ardı edilemeyecek bir etken olduğunu göstermektedir.

Harvard Business Review, şansın iş dünyasındaki etkisini vurgulayarak, birçok başarılı girişimcinin şansın işlerinde büyük rol oynadığını belirtmektedir. Örneğin, Howard Schultz, Starbucks’ı küresel bir marka haline getirirken doğru zamanda doğru yerde bulunmanın ve doğru insanlarla tanışmanın büyük bir şans olduğunu kabul eder.

Fırsat, iş dünyasında başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Doğru zamanda doğru yerde olmak, bir girişimci için büyük fark yaratabilir. Airbnb’nin kurucuları Brian Chesky ve Joe Gebbia, San Francisco’da bir tasarım konferansı sırasında otel bulmakta zorlanan katılımcılara evlerinde konaklama imkanı sunma fikrini geliştirdiler. Bu fikir, o dönemde konaklama sektöründe büyük bir boşluk olduğu için hızla büyüdü ve Airbnb, bugün dünya çapında milyarlarca dolarlık bir değere sahip bir şirket haline geldi.

Benzer şekilde, Uber’in kurucuları Travis Kalanick ve Garrett Camp, Paris’te bir teknoloji konferansı sırasında bir taksi bulmakta zorlandıklarında, anında araç çağırma hizmeti fikrini geliştirdiler. O dönemde taksi hizmetlerinde yaşanan sıkıntılar, Uber’in hızla büyümesine olanak tanıdı.

Konjonktür, ekonomik ve politik dalgalanmaların iş dünyasındaki etkilerini ifade eder. Bir ülkenin ekonomik durumu, iş dünyasını doğrudan etkiler. 2008 finansal krizi, dünya çapında birçok şirketi iflasa sürükledi. Ancak, bazı şirketler bu krizi fırsata çevirmeyi başardı. Örneğin, WhatsApp, 2009 yılında kuruldu ve ekonomik kriz döneminde hızla büyüdü. İnsanlar, maliyetleri düşürmek için ücretsiz mesajlaşma uygulamalarına yöneldiler ve WhatsApp, bu talebi karşılayarak büyük bir başarı elde etti.

Network, iş dünyasında başarıya ulaşmada kritik bir rol oynar. İyi bir network, fırsatların fark edilmesini ve değerlendirilmesini kolaylaştırır. Örneğin, bir yatırımcının veya mentorun desteği, girişimcinin işini hızla büyütmesine yardımcı olabilir. Howard Schultz’un Starbucks’ı büyütürken doğru insanlarla tanışması, şirketin başarısında büyük rol oynamıştır. Benzer şekilde, Uber ve Airbnb kurucularının networkleri, işlerini hızla ölçeklendirmelerine yardımcı olmuştur.

Girişimleri olumsuz dış etkilere tamamen kapatmak mümkün olmasa da, bazı stratejilerle bu etkilere karşı daha dirençli hale getirmek mümkündür. İşte bazı öneriler:

  1. Çeşitlendirme: İşletmenizin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, ekonomik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı olmanızı sağlar. Örneğin, bir perakende şirketi, sadece fiziksel mağazalara değil, aynı zamanda e-ticarete de yatırım yaparak gelir kaynaklarını çeşitlendirebilir.
  2. Risk Yönetimi: Potansiyel riskleri belirlemek ve bu risklere karşı önlemler almak, işletmenizi beklenmedik olaylara karşı korur. Örneğin, sigorta yaptırmak, tedarik zinciri sorunlarına karşı yedek tedarikçiler bulundurmak gibi önlemler alınabilir.
  3. Esneklik: İşletmenizin esnek ve uyumlu olması, değişen koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlamanızı sağlar. Örneğin, pandemi döneminde birçok restoran, sadece paket servis hizmeti sunarak işlerine devam edebildi.
  4. Yenilikçilik: Sürekli olarak yenilikçi fikirler ve ürünler geliştirmek, rekabet avantajı sağlar ve işletmenizin piyasada güçlü kalmasına yardımcı olur. Örneğin, teknoloji şirketleri sürekli olarak yeni ürün ve hizmetler geliştirerek müşteri taleplerine cevap verebilirler.

Şans, fırsat, konjonktür ve network, iş dünyasında başarıyı etkileyen önemli faktörlerdir. Girişimciler, bu dış etkenlere karşı hazırlıklı olmalı ve stratejik kararlarını bu doğrultuda şekillendirmelidir. Başarısızlıklardan ders çıkararak ve olumsuz dış etkilere karşı önlemler alarak, girişimlerini daha dirençli hale getirebilirler. Unutulmamalıdır ki, her başarısızlık, bir öğrenme fırsatıdır ve doğru stratejilerle başarıya ulaşmak her zaman mümkündür

Leave a Reply