GİRİŞİMLERİN KARŞISINA ÇIKAN ENGELLER

Bu yazı 20.12.2011 tarihinde KOBİTEK‘te yayınlanmıştır.

İngilteredeki şirketin fax makinasını sürekli kullanıyoruz, fakat henüz Türkiyede yok. Gelirken yanımda bir tane getirdim.

Gümrükte makinayı tanımadıkları için ne iş yaptığını anlattım. Memur işin içinden çıkamayınca amirlerini de çağırdı.

Etrafında toplandılar, anlatıyorum, ‘’buradan kağıdı koyarsın, karşı tarafta aynısı çıkar,Resim varsa resim çıkar, yazı varsa yazı çıkar.’’

Bir türlü kafaları basmıyor, hiç görmedikleri, düşleyemedikleri bir makina. Sürekli aynı sorular, sürekli aynı cevaplar.

Nihayet bir tanesi cebinden bir kağıt para çıkardı ve sordu: ‘’yani bunu burdan koysak karşıdan çıkar mı?’’

Bende fazla düşünmeden ‘’evet’’ dedim.

Hemen ‘’yasak’’, makinaya el kondu ve mahkemeye verildim.

Mahkeme başladı, sürüyor. Bu arada Türkiye de fax makinaları kullanılmaya başladı.

Mahkemenin dördüncü yılında duruşmadayız. Makina hakimin önünde duruyor.

Artık avukatım dayanamadı ve ,

‘’ Hakim Bey müvekkilime ne ceza verirseniz verin aynısını hemen kendinize de vermeniz gerekir’’.

Hakim sertçe ve kızgınlıkla:

‘’Sen ne demek istiyorsun’’

‘’Hakim Bey aynı makinayı siz de kullanıyorsunuz’’

‘’Olmaz öyle şey’’

Hep birlikte mahkeme kalemine gittik ve orada duran fax makinasını gösterdik.

Yukarıdaki anı, daha önce ismini hiç duymadığım, ama anlattıklarını dinledikçe dünyanın, Türkiye’nin ,nerelerden nerelere geldiğini görmemi tekrar sağlayan, kendisi ile sadece iş yapmaktan değil insan olarak da tanımaktan çok mutluluk duyduğum, uluslararası işler yapmış ve yapmakta olan bir Türk işadamı, Nedim Sarıyer‘den.

Bu anıyı iki gün önce dinledim kendisinden.

Dün gece Seth Godin’in ‘’Linchpin‘’adlı kitabını okurken verdiği örnek bu anıyı tekrar düşünmeme neden oldu.

Seth Godin, 400 madeni parayı üst üste koyun ve bu insanlığın yerleşik düzene geçtiği son 100.000 yılı temsil etsin, en üstekini alın bu son 250 yılı temsil eden para,endüstri devriminden bu güne kadar olan gelişmelerin gerçekleştiği dönemdir, geri kalan 399 adet ise gerisindeki zamanı gösterir’’, diyor.

Yukarıdaki anı ise sadece son 30 yıl içerisinde yaşanmış, hem gelişmeyi, hem de bu gelişmeye yetişemeyen toplumları gösteren çok güzel bir örnek.

Yukarıdaki anı, kendisinden dinlediğim bir çok traji komik ancak karşılaştığı bir çok engele rağmen projelerine yılmayarak devam eden bir iş adamından.

Son otuz yıl içerisindeki değişime baktığımda, bu günkü bir çok girişimci genç arkadaşın dert yanarak anlattıkları engellerin aslında bir engel olmadığını görüyorum.

Aslında her ne konuda olursa olsun engeller bizim için teşvik edici olmalı, yolumuza devam etme azmimizi artırmalıdır. Bunu yapmadığımız takdirde ne yaratıcılığımız yaratıcılık olarak kalır ne de girişimlerimiz istediğimiz sonuçlara varır.

Kendisi izin verirse yakın bir zamanda yazdığı ‘’Bir Projenin Anatomisi’’ adlı, hepimize ders verecek nitelikte olan bir yazıyı yayınlayacağım.

Leave a Reply