YENİ İŞ KURALLARI

Son zamanlarda işimizin ve şirketlerin geleceği konularında oldukça sık ve çok yazıyorum. Ama aslında farkına vardığımız veya farkına varmadığımız bir şekilde bir çok iş kuralı değişti ve değişmekte hızla devan ediyor ancak bazılarımız bunun farkında bazılarımız ise henüz anlayamadı.

Bugün benim yaşlarımda olan bir arkadaşım ve onun oğlu ile konuşuyordu, arkadaşım cep telefonuna nasıl direndiğini ve sonunda oğlunun ısrarları ile aldığını anlattı ve bugün akıllı cep telefonu yanında olmadığı zamanlar paniğe girdiğini söyledi. Aslında bu arkadaşım bazı değişimlerin farkına varmasına rağmen bir çok şeyin henüz farkında değil veya anlamsız bir şekilde direniyor.

Dünyadaki bu tip değişimlerin çoğu batıdan bu tarafa doru esse de artık bu esinti çok hızlandı ve değişimin ülkemize yansıma süresi eskisine oranla çok hızlandı. ABD’de son yapılan araştırmalara göre bağımsız, kendi başına çalışanların sayısı 53 milyona ulaşarak çalışan nüfusun %34’ünü oluşturmuş ve bunların çoğu evde veya ortak kullanılan ofislerde çalışıyor.

Artık Türkiye’de ortak kullanılan ofis ilanları her geçen gün artmakta ve bunlar çeşitli bölgelere doğru hızla yayılmakta.

Guy Kawasaki’nin dediği gibi, artık “Nerede çalışıyorsun?” sorusu anlamsız ve hatta kaba bir soru haline geldi. “Şu sıralarda ne üzerinde çalışıyorsun?” daha mantıklı bir soru oldu.

Artık iş günün her saatinde, her yerde yaşamımıza girmiş durumda ve gittikçe derinleşerek kazınıyor yaşama.

Şu anda bazılarımızın (Türkiye’de birçoğumuzun) kurtulamadığı eski kurallar aslında fabrika ve yazıhane kurallarına göre, kalıcı iş sağlayan sabit işverenler tarafından, insanların kariyerini belirleyecek bir şekilde, eski düzen tarafından yazılmış kurallar.

Yeni düzen ise neredeyse başka bir gezegene ait; esnek, işimizin sürekliliği güven altında değil, ve işimiz belirli saatlerden, yerlerden ve işverenlerden bağımsız.

Yeni iş kuralları konusunda FASTCOMPANY’de Ross Perlin’in güzel bir yazısı var, ondan bazı alıntılarla yeni iş kurallarını aktaracağım.

Eski kural : Her sabah işe gidilir.

Yeni kural : İş veya çalışma, dünyanın herhangi bir yerinde, sizin bulunduğunuz yerde yapılır.

New York’da artık sabah işe gidiş, akşam iten dönüş saatlerindeki trafik yoğunluğu ve kargaşa yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlamış. Evde çalışma esnekliği ve ortak ofislerin kullanımın bundaki etkisi çok yüksek. Ortak çalışma alanlarının toplamda 20,000 üniteye vardığı tahmin ediliyor.

WordPRess’in sahibi olan şirket çalışanlarının 100%’ü ofis dışında çalışıyor.

Burada teknolojinin katkılarının yanısıra insanların rahat oldukları yerde çalışmayı tercih ettikleri gerçeği de var.

Eski kural : İş, 9 – 5 arasında yapılır.

Yeni kural : İş 7/24 yapılır.

Artık işverenler için işin ne zaman yapıldığı değil, zamanında ve istenen standartlarda yapılıp yapılmadığı önemli. İstediğiniz zaman istediğiniz yerde işinizi yapabilirsiniz, özel yaşam ile iç içe girmesi ise sizin sorununuz.

American Psychological Assosiztion’ın yaptığı araştırmalar göre :

ABD’lilerin neredeyse tamamı tatil günlerinde en az bir kez iş elektronik postalarını kontrol ediyorlar,

Yine neredeyse bunların tamamı hastalık izninde de, hafta içerisinde işten çıktıktan sonra da yapıyorlar.

%44’ü tatildeyken de bunu yapıyor,

Siz nasılsınız bu konuda?

Uykumuz bile artık elimizden alınıyor. Jonathan Crary’ın çalışmalarına göre bugün yetişkin bir ABD’linin günlük ortalama uykusu 6.5 saat, bir nesil önce bu 8 saati ve 20. yüzyılda ise 10 saat.

Siz ne kadar uyuyorsunuz?

Yine yapılan araştırmalar, insanların bir çoğunun gece en az bir kez elektronik posta kontrolu yapmak için uyandığını söylüyor.

Eski kural : Tam gün, sigortalı iş.

Yeni kural : İşten işe, projeden projeye geçiş.

Arık yap işini al maaşını dönemi bitti DEĞİŞİM bizi bambaşka yerlere sürükledi. Yakın bir zamanda bir çoğumuz kendi işimizi yapmak zorunda kalacağız. Kendi işini yapanlar ise projeden projeye atlamak zorunda yaşamak için.

Size daha ne kadar maaş verecekler?

Eski kural : İşve kişisel yaşam iki ayrı ve değişik hayattır.

Yeni kural : İş ve yaşam arasındaki ince çizgi artık neredeyse yok.

İş yaşamı ve kişisel yaşam eskiden beri sürekli konuşulan ama ancak aslında pek de var olmayan kavramlardır. Artık ikisi de iç içe geçmiş, birbirine karışmış durumda. O derece ki sosyal medya paylaşımlarınız ve hatta arkadaşlıklarınız bile iş çerçevesine uymaya başladı.

Sizin durumunuz ne?

Eski kural : Ailenizi ve kendinizi geçindirmek üzere para kazanmak için yapılır.

Yeni kural : Bir işten zevk alındığı, bir anlamı olduğu için çalışılır, yaptığınız işi sevmelisiniz.

Artık “iş arıyorum” demek yeterli değil diyor Miya Tokemitsu, kendi markanızı geliştirmek için bazı nedenler, sebepler olmalı ve coşkuyu doğurmalı. Bizi buna inandırmaya çalışıyorlar.

Siz işiniz ne kadar seviyorsunuz? 🙂

Leave a Reply