Büyük projeler, titizlik ve sağlam bir yönetim gerektirir. Ancak yönetim yapısının katılığı, projenin akışında engeller yaratabilir.
Berlin Brandenburg Havalimanı’nın (BER) inşa süreci, modern proje yönetimi dünyasında karşılaşılan en büyük başarısızlıklardan biri olarak kabul edilir.
Berlin Brandenburg Havalimanı Vakası
Berlin Brandenburg Havalimanı’nın inşası, Almanya’nın başkentini Avrupa’nın önde gelen havacılık merkezlerinden biri haline getirmek amacıyla başlatılmıştı. Ancak proje, yangın güvenliği sistemindeki tasarım ve uygulama hataları başta olmak üzere birçok teknik ve yönetimsel sorunla karşılaştı. İlk açılış tarihi olarak belirlenen 2011 yılı tam 9 yıl ertelenerek, havalimanı ancak 2020 yılında tamamlanabildi. Bu erteleme, projeye yaklaşık 3 katı fazla maliyet yükü bindirdi ve havacılık sektöründe Berlin’e dair önemli prestij kayıplarına neden oldu.
Hayal
2000’li yılların başında Berlin, dünya havacılık sahnesinde kendine yeni bir yer açmak için harekete geçti. Berlin Brandenburg Havalimanı (BER), Almanya’nın başkentini Avrupa’nın en gözde havalimanlarından biri yapma vizyonuyla tasarlanmıştı. Bu projeye, Berlin ve Brandenburg eyalet yetkilileri ile havacılık sektöründen birçok büyük firma, büyük bir güvenle adım atmıştı. Almanya’nın titizlikle planlanmış mühendislik ve proje yönetimi becerileriyle bu dev projeyi zamanında ve bütçesinde tamamlayarak uluslararası bir başarıya imza atması bekleniyordu.
Kabus
Proje ilerledikçe, alt yapı çalışmalarından teknik detaylara kadar her aşama özenle planlanmaya çalışıldı. Ancak, projenin kalbinde kritik bir sorun vardı: yangın güvenliği sistemi. Yangın güvenliği, her şeyin üzerinde tutulması gereken bir konu olmasına rağmen, teknik ekiplerin birbirinden bağımsız çalışması, bu sistemi merkezi bir koordinasyon altında toplamayı imkansız hale getirmişti.
İnşaatın son aşamalarına gelindiğinde, yangın güvenliği sisteminin alarm ve tahliye mekanizmalarının uyumlu çalışmadığı fark edildi. Duman tahliye sistemlerinin yer altına yerleştirilmesi ise yangın sırasında dumanın etkili bir şekilde dışarı çıkarılmasını engelleyen büyük bir hata olarak ortaya çıktı. Her bir alarm sistemi, farklı bölgelerde bağımsız çalışıyordu ve merkezi bir kontrol panelinden yönetilemiyordu.
Bu detayların fark edilmesi, büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Berlin’in yeni “gururu” olarak tanıtılacak olan havalimanı, güvenlik sorunları nedeniyle bir süre daha kullanılamayacaktı.
Berlin’in Ağır Bedeli: 9 Yıl ve 6 Milyar Euro
Projeye ilk başlandığında açılış için 2011 yılı hedeflenmişti. Ancak teknik sorunlar ve hatalar zinciri, bu açılışı yıllarca erteledi. Sonuç olarak havalimanı 2020 yılına kadar açılmadı. Proje başlangıçta 2,5 milyar Euro olarak planlanan bütçeyi çoktan aşmış ve maliyet 6 milyar Euro’ya ulaşmıştı. Yıllarca süren bu gecikme ve harcanan ek maliyetler, Berlin’in imajını ve havacılık sektöründeki itibarını zedeleyen bir etken haline geldi.
Vakadan Çıkarılacak Dersler
Berlin Brandenburg Havalimanı projesi, karmaşık ve çok uluslu projelerde koordinasyon, denetim ve planlamanın önemini gösteren somut bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Bu projeden çıkarılabilecek temel dersler şunlardır:
- Kritik Sistemlerin Entegrasyonu ve Standartlaştırılmış Süreçler: Büyük ölçekli projelerde, yangın güvenliği gibi kritik sistemlerin tasarım ve uygulama aşamalarında titiz entegrasyon şarttır. BER projesinde, teknik ekipler arasındaki uyum eksikliği, yangın güvenliği gibi hayati bir sistemde büyük sorunlara yol açtı. Standart süreçlerin olmaması, farklı ekiplerin farklı yaklaşımlar geliştirmesine ve bu uyumsuzlukların projeye ciddi maliyet bindirmesine sebep oldu.
- Düzenli Denetim ve Ara Kontrollerin Gerekliliği: Proje yönetimi sürecinde, tüm bileşenlerin düzenli olarak kontrol edilmesi ve projeyi yürüten ekiplerin belirli dönemlerde birbirleriyle entegre edilmesi, büyük projelerde hataların erken tespit edilmesine olanak tanır. BER örneğinde, yangın güvenliği sistemindeki eksikliklerin açılışa çok kısa bir süre kala fark edilmesi, denetim süreçlerinin yetersiz olduğunu gösterdi.
- Ekipler Arası Koordinasyon ve İletişim: Çok sayıda firmanın ve uzmanlığın yer aldığı projelerde, düzenli iletişim ve koordinasyon kritik öneme sahiptir. Berlin Brandenburg Havalimanı’nda, bağımsız çalışan ekiplerin ortak bir hedefe yönelik iletişim eksikliği, hayati sistemlerin işlevsiz kalmasına neden oldu. Bu nedenle büyük projelerde merkezileşmiş bir koordinasyon ekibinin bulunması ve iletişim kanallarının açık tutulması önemlidir.
- Risk Yönetimi ve Kriz Senaryolarının Hazırlığı: Berlin Brandenburg Havalimanı gibi büyük projelerde, her zaman kriz senaryolarına hazırlıklı olunmalıdır. Kriz yönetimi, proje yöneticilerine hızlı ve etkin çözüm bulma esnekliği kazandırır. BER projesinde olduğu gibi, risk yönetimi stratejilerinin eksikliği ve kriz durumlarına yönelik hazırlıkların olmaması, projenin yıllarca ertelenmesine ve milyarlarca Euro ek maliyet çıkmasına neden oldu.
- Katı bir hiyerarşik yapının uygulanması: Berlin Brandenburg Havalimanı projesinde ekiplerin bağımsız çalışmasını engelleyerek merkezi denetimi zorlaştırmış ve karar alma süreçlerini yavaşlatmıştır. Çeşitli firmaların yer aldığı karmaşık projelerde, daha esnek ve yatay bir yönetim yapısı, iletişim ve koordinasyon sorunlarını azaltarak projenin ilerleyişini hızlandırabilir.
Sonuç
Berlin Brandenburg Havalimanı vakası, yalnızca Almanya için değil, tüm dünya için büyük altyapı projelerinin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önemli dersler veriyor. Yangın güvenliği gibi hayati konularda yaşanan aksaklıklar, proje yönetiminin merkezinde yer alması gereken entegrasyon ve denetim eksikliğini gözler önüne serdi. Bu projede yapılan hatalar, gelecekteki mega projelerde hem zamanında teslimat hem de bütçe planlamasında daha dikkatli olunması gerektiğini hatırlatıyor.