Seçimler, Savaşlar ve Ticaret: VUCA Dünyasında Küresel Dengeler Değişiyor

Bugün okuduğum EIU’nun Eylül 2024 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, beni VUCA (Değişkenlik, Belirsizlik, Karmaşıklık ve Muğlaklık) dünyasının etkileri üzerine derinlemesine düşünmeye sevk etti. Bu raporun içeriği, özellikle ABD başkanlık seçimlerinin küresel ekonomiye yaratacağı belirsizlikler ve dalgalanmalar etrafında şekilleniyor. ABD seçimlerinin sadece ülke içi politikaları değil, aynı zamanda Çin, Almanya ve Meksika gibi ABD ile büyük ticaret hacmine sahip ülkelerin büyüme oranlarını da doğrudan etkileyeceği öngörülüyor. Rapor, ticaret ilişkilerinde belirsizliklerin yanı sıra, küresel politikada da geniş kapsamlı değişikliklerin yaşanabileceğini vurguluyor.

ABD başkanlık seçimlerinin küresel ekonomide bu kadar derin etkiler yaratmasının altında yatan nedenler çeşitli. ABD’nin dünya ticaretindeki rolü, finansal piyasalardaki etkisi ve küresel güvenlik politikalarındaki liderliği bu etkinin en önemli unsurları arasında yer alıyor. Rapora göre, ABD’nin dış politikadaki olası yön değişiklikleri, küresel ticaret, iklim politikaları ve müttefiklerle olan ilişkilerde keskin dönüşümlere yol açabilir. Böyle bir durumda, küresel tedarik zincirlerinin kırılgan hale gelmesi, yeni ticaret bariyerlerinin oluşması ve stratejik sektörlerde artan rekabet ortamı dünya ekonomisinde yeni zorluklar doğuracaktır.

VUCA Dünyasında Belirsizliklerin Yükselişi

EIU raporunda vurgulanan en önemli noktalardan biri, dünya genelinde belirsizliklerin artmakta olduğu gerçeği. ABD seçimlerinin yarattığı bu belirsizlik sadece Amerika ile sınırlı kalmıyor; küresel çapta etkiler yaratıyor. Örneğin, Çin, Almanya ve Meksika gibi ABD ile ticaret fazlası olan ülkelerin büyüme oranlarının düştüğü ve bu ülkelerin ABD ile olan ticari ilişkilerinde zorluklar yaşayabileceği belirtiliyor. Özellikle Çin, ABD’nin uygulayabileceği ek gümrük tarifeleri ve ticaret engellerinden doğrudan etkilenebilir. Almanya ve Meksika ise ABD ile olan ticaret ilişkilerinde artan zorluklarla karşı karşıya kalabilir.

Bu belirsizlik ortamında, küresel ticaretin yeni kurallarla şekillenmesi ve ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin yeniden tanımlanması gerekecek. VUCA dünyasında belirsizliklerin, karmaşıklıkların ve değişkenliklerin daha da yoğunlaştığını görmekteyiz. Bu, şirketlerin ve hükümetlerin stratejik karar alma süreçlerinde daha dikkatli ve esnek olmalarını gerektiren bir durumdur. EIU’nun raporunda da belirtildiği gibi, ABD başkanlık seçimlerinin sonuçları, dünya ekonomisini doğrudan etkileyecek ve bu belirsizlikler küresel ekonomik sistemin kırılganlığını artıracaktır.

Jeopolitik Gerilimler ve VUCA’nın Artan Etkisi

ABD’nin seçim sonuçlarına bağlı olarak dış politikada olası bir lider değişikliği, yalnızca ekonomik belirsizlikleri artırmakla kalmayacak, aynı zamanda jeopolitik risklerin de yükselmesine neden olacaktır. Raporda vurgulanan bir diğer kritik nokta, jeopolitik gerilimlerin dünya ekonomisinde giderek daha fazla etkili olduğudur. Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki çatışmalar ve Asya’daki potansiyel kriz noktaları (özellikle Güney Çin Denizi ve Tayvan) dünya genelinde risk faktörlerini artıran unsurlardır. ABD’nin bu krizlere karşı tutumunda olası bir değişiklik, dünya politikasında yeni belirsizlikler doğurabilir.

Geçmişte ABD’nin müttefikleriyle olan güçlü ilişkileri ve küresel ticaretteki liderliği, dünya ekonomisinin daha istikrarlı bir yapıya sahip olmasına katkı sağlıyordu. Ancak, günümüzde bu durum değişiyor. EIU raporunda da belirtildiği gibi, ABD’nin dış politikasında ani değişiklikler yaşanması, uluslararası krizlerin çözümünde zorluklar yaratabilir. Bu da VUCA dünyasında karmaşıklıkların ve belirsizliklerin daha da artmasına neden olacaktır.

Ekonomik ve Stratejik Zorluklar

ABD seçimlerinin dünya ekonomisine etkisi sadece jeopolitik risklerle sınırlı değil. Aynı zamanda, ticaret politikaları, iklim değişikliği ile mücadele ve küresel ekonomik işbirliği gibi kritik konularda da belirsizlikler yaratıyor. Özellikle “America First” yaklaşımıyla birlikte ABD’nin küresel ticaret politikalarında yapacağı değişiklikler, diğer ülkelerin ticaret stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine yol açacaktır. Bu da tedarik zincirlerinin kırılganlığını artırabilir ve küresel ticaretin etkinliğini olumsuz yönde etkileyebilir.

EIU raporunda, 2024-2028 yılları arasında küresel ekonominin yeniden yapılandırılacağına dair öngörüler yer alıyor. Sanayi politikalarının yeniden şekillenmesi, ticaret engellerinin genişlemesi ve tedarik zincirlerinin esneklikten ziyade dayanıklılığa odaklanması bu dönemin ana karakteristik özellikleri arasında olacak. Bu durum, şirketlerin ve hükümetlerin stratejik karar alma süreçlerinde karşılaşacakları zorlukları artıracaktır.

Ayrıca, raporda belirtildiği gibi, küresel reel GSYİH büyüme oranlarının önümüzdeki beş yıl boyunca yıllık ortalama %2,6 oranında kalması bekleniyor. Bu, 2010’ların %3’lük büyüme oranının altında bir seviyedir. Bu yavaşlama, dünya ekonomisindeki mevcut zorlukların ve belirsizliklerin bir yansımasıdır. ABD’deki büyüme oranlarının da yavaşlayacağı ve 2025’te %1,4’e düşeceği öngörülmektedir​

VUCA Dünyasında Stratejik Esneklik

Bu belirsizlik ortamında, şirketlerin ve hükümetlerin stratejik esneklik kazanması büyük önem taşıyor. VUCA dünyasında, belirsizlikler ve ani değişiklikler her zamankinden daha hızlı gerçekleşiyor. Özellikle küresel seçimlerin etkisi, bir ülkenin sınırlarını aşarak dünya çapında dalgalanmalara yol açabiliyor. Bu nedenle, liderlerin ve şirket yöneticilerinin bu yeni VUCA düzenine uyum sağlamaları, hızlı değişen dinamikleri öngörerek stratejik esneklik kazanmaları zorunlu hale gelmiştir.

Sonuç olarak, dünyanın herhangi bir yerindeki bir seçim bile küresel düzeni değiştirebilecek kadar etkili hale geldi. Belirsizlik, muğlaklık ve oynaklık artık yeni normlarımız. Bu nedenle, bu yeni VUCA dünyasında başarılı olmak için stratejik esneklik, hızlı adaptasyon ve öngörü yeteneklerinin geliştirilmesi her zamankinden daha önemli hale geliyor.

Leave a Reply