Lidersin demekle lider olunmaz.
Liderim demekle lider olunmaz.
Atamayla da lider olunmaz.
Müdür olunur, patron olunur; çünkü unvan verilir, yetki verilir.
Ama liderlik verilemez. Lideri lider yapan, insanların ona duyduğu güven ve inançtır.
Patron olursun, müdür olursun; emir verirsin.
İnsanlar, yapmak zorunda oldukları için o emre uyar.
Emir itaat getirir; güven ise gönüllü çaba ve sadakat getirir.
Zorunluluk işi bitirir, inanç ise işi büyütür.
Lider, bir gelecek vadeder; sadece bir hedef değil, anlamlı bir istikâmet gösterir.
Rotayı çizer, pusulayı doğrular, engelleri saklamaz; “beraber geçeceğiz” der.
İnsanlar, liderin sözlerinde kendi geleceklerini görür; değerlerini, emeğinin karşılığını, payına düşen onuru görür.
O yüzden peşinden giderler; mecbur oldukları için değil, olmak istedikleri kişiyle buluşturduğu için.
Liderlik, ekipten fedakârlık istemeden önce kendinden fedakârlık etmektir.
Hesap sormadan önce hesap vermektir.
Başarıyı paylaştırmak, hatayı sahiplenmektir.
Kritik anda sakin kalmak, belirsizlikte netlik sunmaktır.
Unvan odada otorite sağlar; karakter sahada otorite kurar.
Kartvizit kapı açar; itibar insanları açar.
Atamayla gelen makam imzayla başlar; liderlik, insanların geleceğine atılan imzayla sürer.
Özetle:
Müdür olunur, patron olunur; ama lider, insanların güvenini ve inancını kazanandır.
Lider, yarına dair bir resim çizer; insanlar o resimde kendilerini gördüklerinde liderlik doğar.
Yoksa lider olunmaz.