GARANTİ BANKASINDA HESAP KAPATMAK

Dün nihayet vakit buldum ve Garanti Bankasındaki son hesabımım da kapatarak rahatladım.

Bankaya giderken, nerede ise 1.5 yıl önce yazdığım yazı aklımda bile yoktu, o yazıda bahsettiğim banka da Garanti Bankası idi.

O yazının özetini aşağıya koyuyorum:

“Yine müşteri olarak bir iş için XXXXXX Bankası şubelerinden birindeyim, benden başka hiç kimse yok ancak benle ilgilenecek kişinin çok önemli bir işi var, yüksek bir mevduatı başka şubeye kaptırmadan şubesinde tutmak zorunda. Benle ilgilenirmiş gibi yapıyor ama asıl o işle ilgileniyor, müdüre hanım bağırıp çağırıyor, diğer bütün insanlar boş ama bana bakan kişi hem beni işimi hem de öbür işi yapmak zorunda. Bankaları biraz tanıdığım için ne olup bittiğini hissediyorum. 25 dakika sonra şubeden çıkıyorum, yandaki bankada işimi halledeceğim ama Akbank öğle tatilinde, mecburen geri dönüyorum ve 10 dakikalık işim 1 saat 15 dakikada bitiyor. Bana bakan arkadaş durumun farkında ama başka hiç kimse durumun farkında değil.”

Bu olay Garanti Bankası Altınoluk Şubesinde olmuştu. Ben bu olayın ancak küçük bir kasabada oluşuna bağlamıştım ama öyle değilmiş ve bu Garantinin kültüründe varmış, çünkü aşağıda anlatacaklarımın gerçekleştiği yer de Sahrayıcedit Şubesi, yani İstanbul’un göbeği.

Sıra numaramı aldım ve bir koltuğa oturdum.

Saat 14:00 olduğu için müşteri temsilcilerinin hepsi yerinde değil, sadece 2 tanesi çalışıyor. Birincinin sıra ışığı 930, elimdeki sıra numarası 931. İkincisinin ise ışığı yanmıyor. Birincide çalışan kadının müşterisi gitti. Belli ki oldukça sinirli, etrafındakilere oldukça yüksek ve cırtlak bir sesle bağrınıyor.

Anladığım kadarı ile diğerlerinin yavaş olmasına bağlı olarak her işi kendisinin yaptığından şikayetçi. Onun siniri sanki bütün şubeye sinmiş. Bilirsiniz bazı ortamlar negatif enerji yükünü sanki elektrikli bir havaymışçasına yoğun bir şekilde barındırır.

Kadın, müşterisi gitmesine rağmen ışığı değiştirmiyor, ışığı yanmayan ikincinin işi bitene kadar, bekliyorum, bu süreç 20 DAKİKA: Çünkü sinirli kadın o arada İŞLEM yapıyormuş.

Neyse ben hesabımın kapatılması için beklerken yandaki kadının şikayetlerinden anladığım, yine bankanın çalışanlarından biri, o kadına göre duyurulmaması gereken bir şeyi şube yetkilileri ile paylaşmış.
İşime bakan temsilci de oldukça gergin ama sakin ve kibar davranıyor.

Her neyse, işim bitti, kapıdan çıkınca rahatladım çünkü içerideki atmosfer çok bunaltıcıydı.

Servis veren, mal satan şirketlerin bir çoğunda artık bir devlet dairesindeymişim duygusunu yaşamaya başladım, insanlar gerginliklerini müşteri önünde açıkça sergiliyorlar, seslerini yükseltmekten çekinmiyorlar ve bizleri, yani müşterileri rahatsız ediyorlar. Buna hakları olduğunu hiç mi hiç düşünmüyorum. Ancak büyük ve tekelleşmeye yakın şirketlerde bu nedense hiç önemsenmiyor ama unutmayın içinde biriken her şeyi bu günlerde dışa vurmaya başlayan bu insanlar sizin müşteriniz, onların bir sabrı var ve onun taşmasının nasıl olduğunu gördünüz. Bari bundan ders alın ve müşterileriniz taşmasını beklemeden kendinize bir çeki düzen verin, yoksa müşterisiz kalırsınız. Unutmayın, müşteri yoksa SİZ DE YOKSUNUZ.

Neyse kurtuldum bu dertten, teşekkürler penguenler.

Leave a Reply