Geçenlerde yaptığım bir İş Planı Eğitiminde, katılımcılardan birinin işini örnek alarak bir çalışma yapmaya başladık.
Ondan bazı rakamları alıp tahtaya yazarken sıra kiraya geldi ve kirasını sordum. Daha önce de çoğu kez duyduğum bir şey yanıt olarak geldi; ” Mülk bizim, kira sorunumuz yok,”
Örneğe devam ettim ve kar anlamında çok tatmin edici bir sonuca ulaştı örneğimiz.
Daha sonra, iş yerlerinin bulunduğu bölgedeki metrekare kiraları vs.’yi sorarak onların iş yerine oldukça gerçekçi ancak bir hayli yüksek olan bir kira bedeli belirledik.
Bu bedeli, aylık kar ile karşılaştırdığımızda, diğer bir deyişle kendi iş yerine kira ödüyormuşcasına bir hesaplama yaptığımızda, daha önce ortaya çıkan kar gitti, yerine kocaman bir zarar rakamı oturdu.
Yani şirket o mülkün kirasını öderse zarar ediyor.
Bu durumda çok şirket var ve bunların bir çoğu alınmayan kirayı alternatif bir gelir kaybı olanak görmediği için süreç içerisinde kar ettiğini sanırken gerçekte zarar ediyor.
Diğer bir yaklaşımla, yaptığı işi bırakıp binayı kiraya verse kara geçeceği gibi belki de aldiğı bir çok riskten kurtulacak.
Unutmayın, alternatif gider ve alternatif gelirler her zaman hesaba katılmalıdır aksi halde, fiktif, yani gerçek olmayan kar veya zararlar ortaya çıkar .