Konuştuğum iş sahiplerinin nerede ise %60’ının yazılı bir iş planı yok ama sorduğunuzda hepsi kafalarında, hepsini biliyorlar.
İŞ PLANI yazılı bir döküman olmak zorundadır.
Uzun süre kafanızın içerisinde dolaşan düşünceler karışmaya başlar, sürekli ekleme ve çıkartmalar sonucu berraklığını yitirmeye başlar ve en kötüsü, anlatmaya başladığınızda her seferinde aynı şeyi başka türlü anlatmaya başlarsınız, paylaştığınız kişilerin de net algılamasını zorlaştırırsınız. Hayaller ve gerçekler karışmaya başlar.
Bunları kağıt üzerine dökmeye başladığınızda soyut fikirler somutlaşmaya, hayallerle gerçekler ayrışmaya başlayacaktır, artık paylaştığınız şeyler hem sizin için hem de paylaştığınız kişiler için elle tutulur hale gelecektir.
Her zaman söylediğim gibi, paylaşılmayan bir iş planı size yeteri kadar yarar sağlamayacaktır. İş Planın iş ortaklarınızla, çalışanlarla ve hatta yakın çevrenizde paylaşabileceğiniz kişilerle paylaşmanız gereklidir.
Bunun en önemli yararı, plan konusunda alacağınız geri bildirimlerin planı geliştirmenizi sağlayacağı gerçeğidir.
İkinci yararı ise paylaştığınız, katılımını sağladığınız çalışanlarınızın plana olan inanç ve bağlılıkları artacağından o plana daha fazla sahip çıkmalarını sağlamasıdır. Sizin ve katılımcıların plana karşı olan sorumluluk ve ilgisi artacaktır.
Dominican University of California Profesörlerinden Dr. Gail Matthews’ın yaptığı bir araştırmaya göre, hedeflerini yazılı hale getirip başkaları ile paylaşanların hedeflerine varma oranı, bunu yapmayanlara göre %33 artıyor.
Kafanızdaki düşünceler, fikir ve planlar çok önemli, amaç bunları gerçekleştirmekse, bunları yazıya dökmek şart.