Bu sabah, ABD’li yöneticilerin neden işten ayrıldıkları ve işlerine bağlılıkları konusunda yapılmış olan bir kaç araştırma okudum Gallup’un sitesinde.
Bu araştırma sonuçlarının dünya geneli için ne kadar geçerli olduğu tartışılsa bile en azından başlıkların sıralamasında bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum, o nedenle rakamların detaylarına girmek yerine sıralamayı oluşturan bazı genel başlıkları taşıyacağım buraya.
Dünyada, çalışanların %87’sine işine bağlı değil, sevmiyor. (Bu global bir çalışmanın sonucu)
Aslında bu çok önemli bir oldu ve geleceğin işgücünün nasıl şekilleneceği konusunda da bazı noktaları yakalamamızı sağlıyor.
Artık dünyada şirkete liyakat söz konusu değil. Aslında bu çok doğal çünkü artık şirketlerin ömürleri gittikçe kısalıyor ve şirketlerin yaşamlarının daha kısa olacağını da biliyor ve hissediyoruz.
Liyakat artık şirketlerden kişilere, yani çalışanın yöneticisine ve birlikte çalıştığı ekibe kaymış durumda.
Bu memnuniyetsizlik, doyumsuzluk ve işe (şirkete) bağlı olmama durumunun bir de akıcılık tarafı var. İşine bağlı olmayan yöneticilerin astları da işine bağlı olmuyor.
Yöneticilerin, yöneticilik yetenekleri ile orantılı artan bir işlerine bağlılık oranı var. Yöneticilik yetenekleri yüksek olanların bağlılık oranı %54’ken, ortalama yetenekte olanlarınki %39’a, kısıtlı yetenekte olanlarınki ise %27’ye düşüyor.
Bu akışı bir daha gözden geçirelim, yetenekli yöneticiler işlerine daha bağlı, onların altında çalışanlar da işlerine, diğerlerine oranla daha bağlı ise yetenekli yöneticilere sahip şirketlerin neden daha iyi oldukları ortaya çıkar. Tabi burada küçük ve orta ölçekli işletmelerin, aile şirketlerinin çıkartmaları gereken çok önemli bir sonuç var. Yetenekli yöneticileri ancak YETENEKLİ PATRONLAR bulabilir, kabul edebilir ve ikna edebilir.