Geçen gün Prof.Elizabeth Davis ile Bilinçli kapitalizmi tartışırken sürekli “pay sahipleri ve paydaşlar” çelişkisi ortaya çıkıyordu. Tarih boyunca süregelen bu çelişkiyi kapitalizm bir şekilde süsleyerek yedirmeye çalışıyor.
Şirket kavramı etimolojik köklerinin güzelliğine ulaşamıyor bir türlü:
- Türkçe’de “şirket”, arapça “şirk – ortak” kökünden geliyor.
- Orta doğudan çıkınca daha değişik bir anlama bürünüyor,
- İngilizce “company” ve İtalyanca “compagnia” ise “cum panis” den geliyor “ekmeğin birlikte paylaşımı”.
- İsveç dilinde “näringslivet” ise “yaşam için beslenme”.
- Çince “生意” “yaşama anlam vermek”.
- Korece “karma yaratmak”.
Bunları düşünürken 2015 te yazdığım “HİYERARŞİ – HIYARARŞİ – HOLACRACY”, yazısı aklıma geldi, aşağıda;
____________________________________________________________
“Değişim içerisinde yeniden şekillenmekte olan işletmeler bir çok şeyi değiştirmek zorunda artık, hem de klasik olarak yerleşmiş olan bir çok şeyi.
Her zaman söylediğim gibi, benim gibi danışmanları, şirket organizasyonu yapmak için kullanmaya çalışan bir çok yönetici ve patron, artık bizleri disorganization – dağınıklık yani düzeni bozmak için çağıracak.
Sanırım bunların içerisinde de en hızlı değişecek olanlar merkeziyetçilikten ademi merkeziyetçiliğe (her birimin kendisinin merkez olması) ve hiyerarşiden HOLACRACY’e geçiş olacak.
Aslında her ikisi de hiyerarşi il ilgili. Işıklar içinde yatsın sevgili Ulaş Bıçakçı bundan 15 yıl önce “hiyerarşi hıyararşidir” dediği zaman hiyerarşik yapılardaki bir çok hıyarın ne kadar alınıp kızdığını hatırladım bu yazıyı yazarken.
Eski General Electric CEO’larından Jack Welch’in yaklaşımı da çok benzer U.Bıçakçı’ya. J.Welch, “Hiyerarşi herkesin yüzünü CEO’ya,poposunu da müşteriye döndüğü yerdir.” diye tanımlar.
Örgütlenmedeki yapılara baktığınız zaman da aşağıdaki resmi görürsünüz. Hiyerarşinin tepesindekiler aşağı baktıklarında sadece pislik görürler, aşağıdakiler yukarı baktıklarında ise sadece ve sadece kocaman popolar.
Ve maalesef en çok pislik de, bu hiyerarşinin en tepesinde olan veya olması gereken müşteriye gider.
Geleceğin yönetiminde hiyerarşinin yeri olamayacak çünkü artık insanlar özellikle de,30 yaşın altındakiler yönetilmek, veya güdülmek istemiyor, birlikte çalışmak istiyor”, Karl Moore’ın dediği gibi.
Aslında bu sadece işletme yönetimi kavramını değil tüm yönetim kavramlarını değiştirecek zaman içerisinde.
Yönetim kelimesinin İngilizcesi “management” dır. Bu kelimenin aslı da, Türkçede “manej” olan, İtalyanca “manegio” ve Fransızca “menége” köklerinden gelir ve at eğitimi, bu eğitimin yapıldığı yerdir. (TDK)
Yani elinde kamçı ve ip olan insanların olduğu yer.
Geçen gün değerli dostum Prof.Dr. Veysel Batmaz ’la sohbet ederken siyaset kelimesinin de seyis kelimesinden geldiğini öğrendim, Yani yine kamçılı ve ipli insanlar.
Ama artık günümüz insanı (her yerde aynı hızda gitmese de) elinde kırbaç ve ip olan lider veya yöneticiler değil, birlikte yaratıp, birlikte çalışıp, birlikte yürüyecek yapıları tercih ediyorlar.
Sonuç olarak da yönetimden konuşurken hiyerarşi, yerine holacracy’yi kullanır olacağız.
Holacracy, 2007 de Brian Robertson tarafından örgütsel sistemlere getirilen bir uygulamadır. Yunanca holon, kelimesinden gelir ki bu da “holos” yani “bütün kelimesinin karşıtıdır. Otonom ve kendine yeterli ancak parçası olduğu bütüne de bağımlı demektir.
Holacracy için, bütüne bağımlı ancak otonom bir yapıda kendine yeterli bölümlerin hiyerarşisidir denebilir.
Bunları anlayabilmek ve uygulayabilmek için ise örgütsel yapının yalın ve çok çevik olması gerekecektir, ve bunlar yapıyı daha yalın ve çevik hale getirecektir.”
___________________________________________________________
Değişim hızlandı ve artık büyük şirketlerin gündemine girmeye başladı düz hiyerarşi.