BİLGİ ve YAŞAM BOYU ÖĞRENME

Geçenlerde, eski Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı olan Donald Rumsfeld’in bir sözüne bir sözüne rastladım. “Dünyada bilmediğimiz şeyler, bildiğimiz ama eksik olduğumuz şeyler ve hiç farkında olmadığımız şeyler vardır.”

“Bildiğimiz şeyler” i aslında “bildiğimiz ama eksik olduğumuz şeyler” olarak yazmak gerek zira herşey o kadar hızlı değişiyor ki bildiğimizi sandığımız ieyler bir anda bilmediğmz bir şeye dönüşebiliyor.

“Bilmediğimizi bilmediğimiz şeyler”, üzerinde düşünmediğimiz veya araştırmadığımız konuları ifade eder. Hayatta sürekli olarak karşılaştığımız bu durum, insan bilgisinin sınırlarını gösterir. Örneğin, belirli bir konuda hiç bilgi sahibi olmadığımızda veya yeni bir beceri öğrenmeye başladığımızda, bilmediğimiz şeylerin farkına varırız.

“Bilmediğimizi bilmediğimiz şeyler” ise oldukça karışık bir kategoridir. Bu durum, bir konunun varlığından veya öneminden haberdar bile olmadığımız şeyleri iöerir.. Bilgisizliğimizi fark etmediğimiz için, bu konuları keşfetmekye hiçbir çaba sarf etmeyiz. Bu noktada, bilinmeyen bilinmezler hakkında bir farkındalık olmadığı için, öğrenmek ve keşfetmek için bir öaba da göstermeyiz. Aslında bu alan tüm evrendir.

Donald Rumsfeld’in bu sözü, bilgi ve bilgisizliğin kategorilere ayrılmasını anlatırken insan doğasının sınırlarına dikkat çeker. Her bir kategori, öğrenme ve gelişme için farklı bir fırsat sunar. Bilinmeyen bilinmezleri keşfetmek, insanları yeni bilgilerle aydınlatır ve geniş bir perspektif kazandırır.

Bilmediğimizi bildiğimizde, bu farkındalık bize öğrenme arzusu ve merak duygusu aşılar. Eksik olduğumuz alanları keşfetmek ve bilgiye erişimimizi artırmak için çaba sarf ederiz. Bilmediğimizi bilmediğimizde ise potansiyel olarak çok şey kaçırırız ve kendimizi sınırlar içinde tutarız.

Bilgi, deneyim veya eğitim yoluyla elde ettiğiniz bilgi veya becerilerin anlayışıdır. Bilgi, bir konu hakkında bilgi sahibi olmayı, onu anlamayı ve kullanmayı içerir. Bilgi edinmek, araştırma yapmak, okumak veya öğrenmek yoluyla gerçekleşebilir.

Bilgisizlik ise bir şeyin bilgisinin veya anlayışının eksik olması durumudur. Bir konu hakkında hiçbir bilgiye veya anlayışa sahip olmamak, cehaletin bir örneğidir. Bilgisizlik, ilgili konu hakkında araştırma yapmamaktan, öğrenme fırsatlarından yoksun kalmaktan veya bilgiye erişimin sınırlı olmasından kaynaklanabilir. Bilgisizlik, kişinin doğal olarak sahip olmadığı bir durumdur ve genellikle öğrenme ve deneyimle giderilebilir.

Bilgiye sahip olmak, bir konu hakkında anlayışa ve yetkinliğe ulaşmayı sağlar. Bilgi, insanların hayatta başarılı olmalarını, sorunları çözmelerini ve kendilerini geliştirmelerini sağlar. Ancak bilgiye ulaşmak için öncelikle bilgisizliğimizi fark etmemiz gerekir. Bilmediğimizi bildiğimiz zaman, eksik olduğumuz alanları keşfetmek ve öğrenmek için çaba sarf ederiz.

Bilgi ve bilgisizlik arasındaki farkı anlamak, kendimizi sürekli olarak geliştirme ve öğrenme sürecine dahil etme motivasyonunu artırır. Bilgi, yaşam boyu süren bir yolculuk olarak görülmeli ve bilgisizlikle mücadele etmek için her fırsat değerlendirilmelidir. Böylece, bilgi ve anlayışla donanmış bir birey olarak daha üretken ve memnun bir yaşam sürdürebiliriz.

Özellikle son 20 yıldır yaşamaya başladığımız dünya öğrenmeyi yaşamak için şart kılıyor.

World Economic Forum son “İşlerin Geleceği” raporunda en önemli ilk 10 beceri arasında “Curiosity and lifelong learning” yani meraklı olmak ve yaşam boyu öğrenme var.

Unutmayalım ki bilgi güçtür ve bilgiye olan sürekli bir açlık, kişisel ve toplumsal gelişimimizin temel taşıdır.

 

 

Leave a Reply