Bugünü Değil Yarını Yöneten Lider

Zaman, motosikletle yolda olmak gibidir. Gözün hep ilerde olmalı, virajı bugünden hissetmelisin. Sadece aynaya bakarak gidemezsin. Bugünü yönetmek yeterli değil; gerçek liderlik, henüz görünmeyen virajlara hazırlanabilmektir.

Bir laf vardır, duymuşsunuzdur: “Bugünü değil, yarını yönetiriz.” İlk bakışta biraz klişe gibi gelebilir. Ama işin özüne baktığınızda, tam da liderlik ile yöneticilik arasındaki o ince, derin ve belirleyici farkı anlatır.

Çünkü işin doğrusu şu: Bugünü yöneten çoktur. Ajandası dolu, acil işleriyle boğuşan, her an telefona, maile, WhatsApp grubuna koşan bir sürü yönetici var ortalıkta. Ama yarını yöneten? Az. Az ama iz bırakır. Çünkü bugünü yönetmek günlük bir çabadır, yarını yönetmek ise bir vizyon işidir. Ve vizyon da bir gecede gelmez; öngörü, cesaret, sabır ve niyet ister.

Bugünün Cazibesi – Yangın Söndürme Tuzağı

Bugünün işleri hep acildir. “Şunu hemen çözmemiz lazım,” “Müşteri çok kızdı,” “Teslimat gecikti,” “Sistem çöktü,” “Ekipte kavga çıktı.” Bütün bu acil konular, yöneticinin dikkatini emer. Gün biter, saatler geçmiş, ama bir adım ileri gitmemişsinizdir. Operasyonel körlük dediğimiz şey tam da budur.

Sürekli bugüne çalışmak, aslında yarından çalmaktır. İnovasyona yer kalmaz, ekipler sadece görev bitirir, strateji dosyada kalır. Şirket bir süre sonra “iyi çalışan ama yönsüz” bir makineye dönüşür. McKinsey’in dediği gibi: Geleceği planlamayan şirket, uzun vadede rekabette geride kalır. Dönem dönem neden battığını bile anlamadan…

Yarın Ne Zaman Başlar?

Yarını yöneten lider, bugünü inkâr etmez. Ama onu “geleceği kurmak için bir araç” olarak görür. İşleri delege eder, sistemi kurar, kendine alan açar ve o alanı stratejik düşünceyle doldurur. O liderin ajandasında farklı başlıklar vardır: “Hangi yeteneklere yatırım yapmalıyız?”, “Bu teknoloji bizi nasıl etkiler?”, “Müşteri beklentileri nereye evriliyor?”, “3 yıl sonra bizi ayakta tutacak gelir kalemi nedir?”

Shell’in yıllardır yaptığı gibi senaryolar hazırlar. “İyimser senaryo, kötümser senaryo, olası senaryo…” Ve bunlara göre hazırlık yapar. Simon Sinek’in dediği gibi, vizyonu sadece belirlemekle kalmaz, neden oraya gitmek istediğini de anlatır. İlham verir. Çünkü vizyon, sadece bir hedef değil, kolektif bir hayaldir.

Ekibini Yetiştiren, Bugüne Takılıp Kalmaz

Güvenmek kolay iş değil. Hele ki bugünün liderleri çoğu zaman kontrolden vazgeçmek istemez. Ama yarını yöneten lider, mikro yönetim yapmaz. Süreci değil sonucu önemser. “Nasıl yapacağını sen bilirsin” diyebilecek kadar güven verir. Çünkü biliyordur ki, liderin görevi her şeyi yapmak değil, doğru kişileri bulmak ve büyütmektir.

Bu güven ortamı, hatalara da yer bırakır. Psikolojik güvenlik, yeni fikirlerin doğduğu yerdir. Ekip hata yapmaktan korkmazsa, gelecek de inşa edilir. Bu lider aynı zamanda kaynaklarını da sadece bugüne değil, geleceğe harcar: Ar-Ge’ye, yeni pazarlara, teknolojiye, eğitime…

Öğrenen, Uyarlayan ve Değişimi Yöneten

Yarın belirsizdir, evet. Ama bu, hazırlıksız yakalanmak zorunda olduğumuz anlamına gelmez. Peter Senge’nin “öğrenen organizasyon” kavramı burada devreye girer. Başarılardan da, hatalardan da ders çıkaran bir kurum kültürü, her zaman çevik olur. McKinsey’in “Üç Ufuk” modeli (mevcut işler – yeni fırsatlar – geleceğin hayalleri) kaynak dağılımını bu yaklaşımla dengeler.

Liderin görevi değişimi yönetmek değil, değişimin kendisi olmaktır bazen. Kolay değil. Ama önemli.

Miras Bırakmak İçin Yaşamak

Yarını yöneten lider sadece bugünün kârlılığına değil, sürdürülebilirliğe bakar. Etik değerlere, çevreye, topluma katkıya da kafa yorar. Ve en önemlisi: Kendisinden sonra da ayakta kalacak bir yapı kurmaya çalışır. Çünkü bilir ki, liderlik bir süre değil, bir izdir. Ve en derin izler, mirasla bırakılır.

Bugünün lideri, yarının liderlerini de yetiştirir. Önce kim, sonra ne.

Günlük Rutinlerde Bile Gelecek Vardır

Yarını yönetmek sadece büyük stratejilerle olmaz. Günlük alışkanlıklara da yansır. Takvimine uzun vadeli işleri yerleştirir. Toplantılar arasında kendine düşünme zamanı bırakır. “Bu karar 5 yıl sonra bizi nereye götürür?” gibi soruları sıkça sorar. Sadece içe değil, dışa da bakar. Dış ağlara, danışmanlara, farklı sektörlerden fikirlere kulak verir.

Denge: Bugün Olmadan Yarın da Olmaz

Elbette bugünü ihmal etmek lüks değil, risktir. Müşteri memnuniyeti, kalite, nakit akışı gibi temel meseleler önemlidir. Ama mesele, bugünü iyi yönetirken, yarını da unutmamaktır. Bu bir denge sanatıdır. Tıpkı motosiklet sürmek gibi: Göz ufukta, eller gidonda, denge sürekli canlı…

Gerçek Liderlik, Geleceği İnşa Etmektir

Bugünü değil, yarını yönetiriz” demek, bir aforizma değil, bir duruş biçimidir. Kontrolden vazgeçmek, güven inşa etmek, bugünün dar çerçevesinden sıyrılıp uzun vadeye odaklanmaktır. Bu liderler, kuruluşlarını VUCA dünyasında sükûnetle yöneten kaptanlardır. Rüzgarı arkalarına alırlar, ama rotaları kendi pusulalarındadır. Dümende bugünü yönetirler, ama hayalleriyle yarını kurarlar.

İşte bu yüzden, gerçek liderlik bugünü değil, yarını yönetebilenlerin işidir.

 

Leave a Reply