ÖRGÜTLERDE “KURALLAR” VE “DAVRANIŞ BİÇİMLERİ” ARASINDAKİ FARKLAR

rulesandbeh

Geçenlerde rastladığım PACTIFY’dan Bart Vanderhaegen’in kurallar ve uygulamaları ile ilgili yazısı yine bana “kurumsallaşma” iddialarında olana birçok şirketi hatırlattı ve kendisinden izin alarak yazıyı tercüme ettim. Konu tabi ki sadece kurumsallaşma değil, konu “yönetim”.

Basit bir resim ancak birçok şeyi ifade ediyor;

1. Her örgütün kurallara ihtiyacı vardır: Ancak bunlar gerçek davranış biçilerini minimumda şekillendirebilir.

2. İnsanlar kuralları tam olarak takibetmez, her zaman arada bir “fark” bırakır.

§ Karşılaştıkları her yeni ve değişik durumda kendi mantık ve muhakemelerini kullanırlar (ne mutlu ki).

3. Kurallar, geröek davranış biçimlerine göre daha görünülebilir ve ölçülebilirdir, onun için de kuralları çok severiz.

4. Bir yönetici olarak kuralların gerçekten tam olarak uygulanmadığını ancak uygulamanın tam olarak başlaması halinde örgütün performansını geliştirebileceğinizi düşünebilirsiniz…

5. … ancak gerçeği ve örgütün gerçek performansını belirleyen kurallar değil davranış biçimleridir.

6. Kurallar üzerinde odaklanmak yerine, davranışları anlamak ve nasıl değiştirilebileceği konusuna odaklanmak daha önemlidir.

7. Yeni kurallar eklemek veya kural uygulamalarını katılaştırmak, davranış biçimlerini değiştirmek için her zaman en iyi yöntem değildir. Davranış biçimlerini değiştirecek başka dürtüler vardır, her yönetici bunları nasıl anlamalı, öğrenmeli ve örgütü içerisinde çalışanlarının çalışmalarında bunu nasıl kullanacağını organize edebilmelidir.

8. Basit işlerde bu fark çok büyük veya önemli olmayabilir, ancak işlerin karmaşık olması durumunda insanların optimum çözümleri (birlikte) bulmalarını sağlamalısınız, bunu kurallar yapamaz.

Leave a Reply