SADECE ÜRETMEK YETMEZ

Bu hafta 1-2 ay önce piyasaya çıkan ve resmi olarak üretilen ve satılan tütünün iki cinsini içtim, görüşlerimi yazmak için oturduğumda birden bire bu tütünleri isimlendirmenin ne kadar zor olduğunu hissetim. Tütünün markası yok! Var tabi ama ben bilmiyorum. Bir yerlerde gördüğümüz hatırlıyorum, şöyle kaba bir araştırma yaptım, göremedim ve gördüğüm şey beni daha da çok şaşırttı. İnsanlar bu markayı tanımlamak için uğraşıp duruyorlar ama markanın kendisi ortada yok. Yeni çıkan bandrollü tütün, yeni tütün, piyasaya iki hafta önce çıkan tütün, TPT vs. gırla gidiyor ancak firmanın veya markanın adı ortada yok.

TPT de ayrıca dertli bir isim, eskiden Tekel’’in ürettiği Türk Pipo Tütünü çağrıştırması.

Yeraltı üretimleri bile yıllardır marka yaratmış adı var, sanı var, insanlar tanıyıp peşinden koşuyor. Her ne kadar bu marka yaratılırken pazarlama saiki ile mi yoksa kişiden uzak tutabilmek için yapıldı bilmiyorum ama logosu var, kutusu var, cinslerin renk tanımlaması var, var, var.

Ama her şeyi resmi yapıp ortaya ben varım diye çıkan bir ürünün hatırlanacak bir adı yok.

Biraz düşünüm neredeyse tüm servis görevlilerinin yakasında ismi yazar çağırabilmek için, ama biz bu tütünü çağıramıyoruz bile. Hişst, delikanlı, hoopp.

Şu sırlarda dana pazarlama düşünceli bir firma çıkıp pipo tütünü yapmaya başlarsa bu firma muhtemelen gümbürtüye gidip yok olacak.

İnternette bile bir varlıkları yok.

Sadece ütün yapmak, kalite, lezzet vs. konularında çaba göstermek, izinleri almak için uğraşmak, masraf etmek yeterli değil. Bu işin daha bir çok yönetimsel yönü var, o da sadece pazarlama değil. Zaten pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütemiyorsan zaten durum vahim, fazla yol alamazsın.

Gençler bu konulara daha fazla hakim ve yatkın ancak eskiler ve teknokratlar biraz uzak kalıyor.

Dünyadaki girişimcilerin yaş ortalaması 45 civarında ama bu ortalamaya +/- 10 koyduğumuzda bazılarımızın çok daha fazla dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum.

 

Leave a Reply