STRATEJİ – VUCA ve STRATEJİK SAPMA

Yılın son yazısını, içerisinde yaşadığımız VUCA dünyasını göz önüne alarak strateji konusunda yazmak gerektiğini düşünüyorum. VUCA (değişken – belirsiz – karmaşık -muğlak) bir dünyada yaşamak, alıştığımız, bildiğimiz birçok şeyi değiştirmemizi gerekiyor. VUCA dünyasını yaratan genel şartları (değişimin hızı, globalizasyon ve hatta neoliberal ekonomi ve popülist politikalar) göz önüne aldığımız zaman da en önemli sorunların stratejik plan yapmakta olduğunu görüyoruz.

30- 40 yıl önce 10 yıllık stratejik plan yapar ve ona uymayı hedeflerdik ancak değişimde artan ivme hızı bu süreyi çok kısalttı. Ve artık birçok konuda stratejik sapma veya sürüklenme dediğimiz zorluğu yaşamaya başladık.

Stratejik sapma veya sürüklenme, bir organizasyonun genellikle dış çevre ve/veya iç örgütsel dinamiklerdeki değişikliklerin sonucu olarak, belirlenen hedeflerinden ve stratejilerinden yavaş yavaş uzaklaştığı durumu tanımlamak için kullanılan bir tanımlamadır.

Genellikle stratejilerin düzenli olarak gözden geçirilip güncellenmediğinde ve dolayısı ile değişen çevre koşullarına uyum sağlanamadığında ortaya çıkar.

Sorun sadece örgütler için değil bireyler için de geçerlidir.

Stratejik sapma, bir kuruluş için ciddi sonuçlar doğuracaktır çünkü net bir hedef eksikliğine, çalışanlar arasında karışıklığa ve performansta bir düşüşe yol açar.

Aynı şekilde bireysel yaşamda da yanlış adımlar atılmasını sağlayacak ve başarısızlık getirecektir.

Stratejik sapma ve sürüklenmeyi önlemenin en geçerli yolu sürekli olarak stratejinin gözden geçirilmesi ve hedeflerle uyumlu hale getirilmesidir.

Sürekli strateji oluşturmayı kolaylaştırmanın bir yolu, kuruluşun stratejilerini gözden geçirmek ve güncellemek için düzenli bir program oluşturmaktır. Bu, pazar analizi yapmayı, performans metriklerini izlemeyi ve paydaşlardan geri bildirim istemeyi ve dış dünyayı sürekli izlemeyi gerektirir. Kilit karar vericileri sürece dahil etmek ve stratejilerin tüm çalışanlara açıkça iletilmesini sağlamak da çok önemlidir.

Sürekli bir strateji oluşturma yaklaşımını benimseyen kuruluşlar çevik kalabilir ve ortamdaki değişikliklere hızla uyum sağlayabilir. Bu da, stratejik sürüklenmenin olumsuz sonuçlarından kaçınmalarına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, kuruluşların uzun vadeli bir vizyonu sürdürmeleri ve kısa vadeli çözümlere çok fazla kapılmamaları önemlidir, çünkü bu odaklanma ve yön eksikliğine yol açabilir.

 

Leave a Reply