Sürekli yazdığım şey, değişimin hızı logaritmik olarak artıyor ve buna bağlı olarak yaşam hızımız ki buna çalışma ve iş yaşamımız da doğal olarak dâhil, giderek hızlanıyor.
Bu hız artık bazı kavramları da değişmeye zorluyor, buna bağlı olarak kavramlar iç içe girmeye ve form değiştirmeye başlıyor. İş yaşamımızda bu kavramlardan en önemlilerinden biri de bu bloğun temel konusu olan İŞ PLANI. Uzun süre İŞ PLANI – İŞ MODELİ konusunda konuşuldu ve tartışıldı, artık o var, bu yok denildi ama işin özüne indiğimiz zaman görüyoruz ki, adını ne koyarsanız koyun, ortada:
· Değer önerisi
· Pazar
· Müşteri
· Satış
· Dağıtım Kanalları
· Finansal yapı
· Süreklilik
· İşin sahibi
· Üretim altyapısı
· Paranın nasıl kazanıldığı (veya kazanılacağı)
· Karşılaşacağımız zorluklar ve bunların üstesinden nasıl geleceğimiz
· Kaynaklar ve iş ortaklarımız
Konularını toparlayan, kendimize, ekibimize ve üçüncü şahıslara işimizi anlatabileceğimiz bir dokümana gerek var ve bunu hazırlamak için de haftalarca, aylarca vaktimiz yok.
“Girişimciler İçin Kolay ve Hızlı İş Planı Hazırlama” adlı kitabımda:
Benim tecrübelerim sonucu önerim, eğer bir İş Planı için gerekli bilgileri (işin yapısına bağlı olarak) 2-6 hafta arasında toparlayamıyorsanız ve bu süreden sonra İş Planı’nı hazırlamanız 2 -4 haftayı aşıyor ise muhtemelen yanlış bir iş düşlüyorsunuz demektir.
demiştim.
Bu planı hazırlamanın yanı sıra artık bu planı sunmanın da zaman olarak önemi artmakta. İnsanların, kurumların uzun uzun okuyacak ne zamanları nede alışkanlıkları kaldı. Her şeyi çok hızlı ve kısa zamanda anlamalarını ve dikkatlerini çekmeyi başaramadığımız takdirde, iş ne kadar iyi olursa olsun, bunu çok kısa bir sürede vurgulamamamız halinde insanları ve kurumların ilgisini çekmek zorlaşıyor ve hatta imkânsız oluyor.
Öncelikle, istekler ve gerekler doğrultusunda önem sırasını ve eklemeleri yapabileceğimiz, sunduğumuz kişi veya kişilere uygunluk gösterecek değişiklikleri hızla yapabileceğimiz, iş planının “YÖNETİCİ ÖZETİ” kavramı doğrultusunda, her şeyi hızla ve kısa bir formatta anlatacak bir “BİR SAYFALIK İŞ PLANI” hazırlamamız gerekmekte artık. Hatta bu nerdeyse “asansör konuşması” yapısına yakın olmalı.